Bu hikâyenin gerçek kişi ve kurumlarla alakası yoktur, tamamen hayal ürünüdür.

-Arkadaşlar hoş geldiniz, toplantıyı başlatıyorum. Bugün çok önemli konuları ele alacağız.

-Ele alalım da nedir o çok önemli konular?

-Konu, seçim çalışmaları. Nasıl gidiyor çalışmalar arkadaşlar?

-Güzel gidiyor gitmesine de bazı sorulara muhatap oluyoruz.

-Nasıl sorular?

-Şimdiye kadar kaç bina yaptınız, kentsel dönüşüm bağlamında kaç binayı yenilediniz? Hatta rakip aday çıkmış televizyona sadece 24 daire dönüştürdüler demiş, beni arayıp sordular nedir bu işin aslı, doğru mu söylüyor diye. Diyecek bir şey bulamadım. Proje hazırlıyoruz falan diye geçiştirdim.

-Sen de hatırlamıyorum, bunu soracağınızı bilsem bakar gelirdim deseydin. Bak İstanbul’da arkadaş öyle yapıyor. Ne sorsalar hatırlamıyorum şimdi diye sıyrılıveriyor işin içinden.

-Trafik sorunu nasıl çözülecek diyorlar. Köprülü kavşak yapacak mısınız falan…

-Yaparız, çözeriz deyin arkadaşlar, şimdiye kadar neden yapmadınız derlerse hatırlamıyorum ama yapmışızdır mutlaka deyin.

-Bir de şebeke suyu var, çok pahalı diyorlar, rakip adaylar da bunu söylüyor sürekli.

-Su, çok önemli, su hayattır, susuz kalırsak perişanlıktır falan diye lafa boğun ki fiyat konusu arada kaynasın. 

-Hizmetlerimizi anlatırken cami açılışı yaptık, biz dine ve dindarlara saygılız desek nasıl olur?

-İyi olur da ona da bizimkilerin bir kısmı karşı çıkıyor, dinlemedin mi o gazeteciyi, vermiş veriştirmiş.

-Onlara karşı da laiklikte, özgürlükte, eşitlikte kararlıyız diyelim.

-Bir “dem”li çay içsek şimdi, boğazımız kurudu.

-Yok arkadaşlar, demli, çay falan yok. Kimse kahvehane ziyaretlerinde falan demli, çay istemesin. Açık için, açık. Demli demli ittifak yapıyorlar falan denilmesin.

-Yapmıyor muyuz?

-İttifak değil o cancağızım, “kent uzlaşısı” derler onun adına.

-Toplantıyı kapatıyorum arkadaşlar, başarılar diliyorum.

-Toplantıyı kapatmadan bayan arkadaşların “karı”lar gününü kutluyorum.

-Arkadaşlar, şimdi “karılar” falan ayıp oluyor, lütfen ağzımızdan çıkanı kulağımız duysun.

-Özür dilerim, ben daha önce öyle denildiği için şey etmiştim.

-Sen şey etme, sırası mı şimdi şey etmenin fesuphanallah…