YENİ HAYAT

"Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti." Orhan Pamuk'un coşkulu, lirik ve sihirli romanı Yeni Hayat bu sözlerle başlıyordu. 1994 yılında sevgili dostum Özgür TOPYILDIZ’ın doğum günü hediyesi olarak aldığı bu kitabı bir çırpıda okumuştum. Geçtiğimiz günlerde 40 mumu üstüne dikecek bir pasta bulamadığımız için tek mumla idare ettiğimiz pastamı kesince fark ettim ki benim için de yeni hayat şimdi başlıyor.

90’lı yıllar ne güzeldi diye başlayan cümlelere dost ortamlarında sıkça karşılaşıyorsanız ve o yılların özlemini yüreğinizde taşıyarak o döneme ait şarkıları hemen internetten arayıp ve dinleyenlerdenseniz kendimi daha rahat anlatabilirim sanırım size.

Değişim her alanda o kadar hızlı ilerliyor ki bazen yakalamakta zorlanıyoruz hayatı. Yaş itibariyle dijital göçmen statüsünde olduğum dikkate alınırsa yeşil ekran bilgisayarla BASIC programlama dili ile tanışmış satırlarca kod yazıp sadece ekranda yanıp sönen yazı çıktığında sevinmek ama aynı zamanda sosyal medya kullanıcısı olarak etkileşimi iliklerine kadar yaşayan bir deneyime sahip olmanın haklı gururunu yaşamak söylemeye çalıştığım.

Bugün sosyal medya o kadar hayatımızın içindeki gündeme ilişkin haberleri twitter’dan, magazini instagramdan takip eder akraba ziyaretlerini ise facebooktan yapar olduk. İşte bu dijital kültür olarak adlandıracağımız yeni dönem birçok olanağı bize sunarken psikolojk, sosyolojik ve hukuksal açıdan birtakım tartışmaları da beraberinde getirdiği ortada. Bu konunun önemi nedeniyle farklı açılardan konuyu ele alan incelemeleri daha sonra paylaşacağım.

Yenilenen yüzü ve yapısı ile ajans26.com’dan bu ilk yazım ile sizlere sıcacık bir merhaba demek istiyorum.

- - - -