Eskişehir’de eski eşi tarafından satırla öldürülen Ayşe Tuba Arslan cinayetinde mütalaa verilmesinin ardından baba Serdar Arslan, torunlarına sitem ederek “Babalarının emekli maaş kartına annelerini sattılar. Şerefimle namusumla bunu söylüyorum” dedi. Eskişehir’de görülen Ayşe Tuba Arslan’ın 3’üncü duruşmasında ‘tasarlayarak canavarca hisle eziyet çektirilerek öldürme’ suçundan ceza verilmesi yönünde mütalaa kararı verildi. Görülen duruşmanın ardından avukatlar ile Ayşe Tuba’nın anne ve babası tarafından adliye önünde açıklama yapıldı. İlk olarak konuşan Avukat Pınar Çelik Arpacı, verilen mütalaanın doğru olduğunun ifade ederek, “Yargılamada örnek bir mütalaa ile karşılaştık. Aslında iddianamede istenen suçlar açısından bir mütalaa verildi. Tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirilerek bir ceza verilmesini istedi savcılık. Haksız tahrik indirimi istemedi. Bizim için bu çok önemli. Çünkü tüm kadın cinayeti davalarında cinayetin neden işlendiği konusunda bir boşanma davası gibi yargılama görüyoruz” dedi. “Namus kavramı bu kadar basit değil” Baba Serdar Arslan ise, namus kavramının bu kadar ucuz olmaması gerektiğini söyleyerek sitem etti. Arslan, “Babalarının emekli maaş kartına annelerini sattılar. Şerefimle, namusumla bunu söylüyorum. Namus kavramı bu kadar basit değil. Hiç kimse namusunu cebinde taşımıyor. Bu kadın cinayetini işleyen katiller hep bunu ön plana çıkartıyorlar. Kanundan yararlanmak istiyorlar. Yalanların daniskasını da söylüyorlar. Ben kızımın namusuna şerefine canımı feda ederek kefilim. Kızım 5 senedir eskortluk yapıyormuş. Tövbe haşa. Benim 7 sülalemde böyle bir şey yok. Ben bu lekeyi hiçbir zaman taşımam, kabul de etmem. Kızım elim bir cinayete gitti. Tasarlanarak öldürüldü yavrum. 44 gün çırpına çırpına can verdi. Kadın cinayetleri böyle ucuz bir şekilde atlatılmasın. Kamuoyuna böyle anlatılmasın. Kadınlarımız ucuz kişiler değiller. Onlar bizim analarımız, bacılarımız, kardeşlerimiz. Sevgili peygamberimizi doğuran da bir kadındı. Kadınlarımıza bu kadar leke atılmaması lazım” şeklinde konuştu. “Bir sürü ihmallerden hayatını kaybetti” Ayşe Tuba Arslan’ın annesi Meral Sondikme ise, ihmaller yüzünden kızının hayatını kaybettiğini ifade ederek, “Kızım paramparça edilerek cinayetle öldürüldü. 44 gün sonra hayatını kaybetti. Bir sürü ihmallerden hayatını kaybetti. Ayşe Tuba, öz kızım cinayetle öldürüldü. Ayşe Tuba’nın acısıyla yaşamak istemiyorum. Cinayetle öldürüldü. Herkes biliyor. Tanınacak halde değildi. Kendim yıkadım. Ayşe Tuba gitti, gelmeyecek biliyorum” diye konuştu. “Kamu otoritesinin koruma hususunda etkin bir tedbir önlemini tam manasıyla alamadığını görüyoruz” Öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ın çocukları Barış ve Yiğit Özalpay’ın avukatı Erol Halka, kamu otoritesinin koruma hususunda etkin bir tedbir önleminin tam manasıyla alınmadığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Bugün itibariyle duruşmalara girdik. Gelinen nokta itibariyle Barış ve Yiğit, tarafların anne ve babaları olma münasebetiyle manen etkilendiklerini ve şikayetçi olmadıklarını belirttiler. Bugün itibariyle de Barış şikayetçi olmadı ve olayı olduğu gibi anlattı. Bizim yapmış olduğumuz incelemelere göre kamu otoritesinin koruma hususunda etkin bir tedbir önlemini tam manasıyla alamadığını görüyoruz. Bir takım şeyler yapılmış ama maktulün vefatına kadar giden süreçte daha etkili bir önlemler alınabilirdi. Sanık tutuklanabilirdi. Bunlar yeterli değil. Ayriyeten yine dosya içeriğinde ismi geçtiği üzere bir özel hukuk kişisi var. Dosyada ismi olduğu için açıklamaya gerek yok. O şahsın da bu süreçlerin tırmanmasında rol oynadığı kanaatindeyiz meslektaşımla beraber. Bu sebeplerden ötürü de önümüzdeki günlerde bu konularla alakalı hukuk davaları gündeme gelecek. Adli tatile girmeden konuyla alakalı bir yargısal süreci başlatmak istiyoruz. Özel hukuk kişisine bağlı olarak bir takım cezai ve tazminatlar gündeme gelecek.