Eskişehir’de butik kafe işletmecisi Ela Senem Kılıç, mevsim geçişlerinde meydana gelen gribal enfeksiyonlara karşı müşterilerine özel formülüyle hazırladığı kahve sunuyor. ’Latte Amber’ ismini verilen kahve, birçok baharatı Liderbahis içinde bulundurmakla birlikte espresso ve süt ile de hem şifa dağıtıyor hem de kahve keyfini doyasıya yaşatıyor.Eskişehir’de, KOSGEB desteğiyle butik kafe işletmesi açan kadın girişimci Ela Senem Kılıç, kendine has kahve sunumuyla müşterilerine adeta şifa dağıtıyor. Kılıç, yaklaşık 1 yıl önce açtığı işletmesinde, çeşitli denemelerden sonra formülünü sır gibi sakladığı Latte Amber’i buldu. Kahve hazırlarken çeşitli baharatlardan yararlanan Senem, kahve tadından ödün vermemek için de aynı zamanda espresso ve süt kullanıyor. Formülü gizlenen karşımın, özellikle kış aylarında ve mevsim geçişlerinde meydana gelen gribal enfeksiyonlara karşı iyi geldiği belirtiliyor.“Müşterilerimiz bu kahveyi içerken hem şifa buluyorlar hem de afiyetle kahvelerini yudumluyorlar”Yenibağlar mahallesindeki kafeyi işleten Ela Senem Kılıç, hazırladığı kahve hakkında bilgi vererek, “Kahvemize Latte Amber ismini verdik. İçerisinde çeşitli baharatlar ihtiva ediyor. Aynı zamanda espresso ve süt karışımı olan bir kahve. Eskişehir malum havası çok değişken olduğu için gündüz ve gece sıcaklıkları çok fazla oluyor. Bu da tabi sağlık açısından sıkıntı meydana getirdiği gibi gribal enfeksiyonlara da sebep oluyor. O yüzden müşterilerimiz bu kahveyi içerken hem şifa buluyorlar hem de espressonun güzel büyüsüne kapılıp afiyetle kahvelerini yudumluyorlar. Latte Amber’de daha çok Honduras kahve kullanıyoruz. Onun dışında da filtre kahvede Kenya ilgi görüyor. Bunun dışında da farklı baharatlı kahvelerimiz bulunuyor. Özellikle limonla harmanladığımız kahvelerimiz var. Limonun ekşi tadı kahveyle buluştuğunda dikkat çekici bir lezzet ortaya çıkıyor. Aslında bizim kültürümüzde sözü de vardır ‘Bir kahvenin 40 yıl hatırı vardır’ denmesinin sebebi aslında kültürümüzde kahve var. Ama çeşitlilik olarak İstanbul’dan gelen bir akım oluştu. Bu da Eskişehir’e çok güzel yansıdı. Çeşitlilik arttıkça, kültür arttıkça insanlar mekanlarda da oturmaktan zevk alıyorlar. Bu yüzden bence çok güzel” dedi.