Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İlim yolunda atılan bir adıma destek olan, orada bina edilen bu anlayışa tuğla koyan herkes en büyük sadakayı vermiş sayılır." dedi. Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen 2019-2020 Akademik Yıl Açılışı programına katılan Erbaş, yaptıkları en önemli çalışmaların eğitim alanında olduğunu söyledi. Vakfın kongre salonunda gerçekleşen programda konuşan Erbaş, "Eğitim, Allah'ın Kur'an'da buyurduğu mesajlar doğrultusunda çalışmak demektir. İlk inen beş ayet, okumanın, öğrenmenin, öğretmenin ve kalemin ne kadar önemli olduğunu anlamaya çalışmak, onun doğrultusunda hareket etmek anlamına gelmektedir." ifadelerini kullandı. Medeniyetin eğitim faaliyetlerini yeteri kadar anladığını belirten Erbaş, Hazreti Muhammed'in Medine'ye geldiğinde yaptığı ilk işin, mescit inşa etmek olduğunu hatırlattı. - "Türkiye artık cazibe merkezi haline geldi" Peygamberin, mescidi sadece namaz kılma yeri olarak görmediğini vurgulayan Erbaş, bir mektep ve medreseye dönüştürülerek, medeniyetin ilk harcının burada karıldığına dikkati çekti. Ali Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti: "Allah Resulü'nün öğretmenliğinde, dizinin dibinde yetişen ashap, o günün şartlarında 10 binlerce kilometre gidebilmiş ve öğrendiklerini başka yerlerde öğretmenin çabasını göstermiştir. Buhara'dan çıkmış Medine'ye gelmiş, Medine'den çıkmış Endülüs'e gitmiş, Endülüs'den çıkmış İstanbul'a, oradan başka yerlere gitmişler. Burada bulunan kardeşlerimiz de bu amaca hizmet etmek için buradadırlar. Alimler, ancak peygamberlerin varisidir. Talebe diyoruz, talip diyoruz. Talip, ilmi, irfanı, bilgiyi ve hikmeti isteyen insan demektir. Talip, talibe, talebe. İşte kardeşlerimiz yedi kıtadan temsilen buradalar. Bu bizim medeniyetimizin asırlar boyunca takip etmiş olduğu yoldur. Çünkü Efendimiz 'İlim Çin'de bile olsa gidip alınız' demiştir. Türkiye artık cazibe merkezi haline geldi. 200 bin misafir öğrencimiz var Türkiye'de. Sadece Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, dünyanın her yerinden, 111 ülkeden misafir öğrenci kabul edebiliyorsak, ülkemizin 200'ü aşkın üniversitesinde, şu kadarı aşkın imam hatip lisesindeki öğrencilerimizin varlığı bizi oldukça sevindirmektedir. Kardeşlerimizin bir kısmı üniversitede bir kısmı imam hatip liselerinde okuyor." İmam hatip liselerinin önemli olduğunu, bu okullarda hem müspet hem de manevi ilimlerin bir arada okutulduğunu anlatan Erbaş, "Öğrenci kardeşlerime kendilerini daha iyi yetiştirebilmeleri için farklı alanlarda ders seçmelerini, kitap okumalarını ve bu şekilde her alandan haberdar olmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü kim olursa olsun, ilim yolunda atılan bir adıma destek olan, orada bina edilen bu anlayışa tuğla koyan herkes en büyük sadakayı vermiş sayılır." diye konuştu.