Prof. Dr. Günay, “Eskişehir’imizin ilçeleri turizm açısından çok büyük bir potansiyel barındırıyor. Her ilçemizde kültür ve tarih anlamında çok önemli varlıklar var. Bunun yanında sağlık ve termal turizmi, spor, jeo-turizm, kongre turizmi gibi alternatif turizm potansiyelimiz var. Artık bu potansiyeli ortaya çıkarma vaktimiz geldi. Kamu, özel sektör, vatandaş, STK, üniversitelerimiz el ele vererek bu potansiyelin değerlendirilmesine yönelik aksiyonlar almalıyız.” diye konuştu. YATIRIMCILARA VE ÜNİVERSİTELERE SESLENDİ: Prof. Dr. Günay açıklamasında, “Öncelikle şehrimizin turizm potansiyeline yönelik üniversitelerimiz ile çalışmalar yapmalıyız. Turizm yatırımcılarına, ilgili bakanlıklarımıza sunacağımız bir strateji belgesi, eylem planı ortaya koymalıyız. Bunları yatırımcılarımızla paylaşmalı ve Eskişehir ilçelerine yapılacak yatırımların nasıl geri dönüşleri olacağını nesnel araştırmalar ile ortaya koymalıyız. Ben buradan tüm turizm yatırımcılarımıza da sesleniyorum; Eskişehir turizm açısından açığa çıkmamış her tür potansiyele sahip. Her ilçemizde kültürümüzle, etnik kökenimiz, tarihimiz ve doğal güzelliklerimiz ile büyük bir fark ortaya koyuyoruz. EİYAP Projesinin ikinci fazı olan ‘Köy Köy Eskişehir’ Projemiz kapsamında ben bu alanları bir bir geziyor, şahsen deneyimliyorum. Bir ilçemize gidiyorsunuz 8.000 yıl öncenin ticari faaliyetlerini gözler önüne seren arkeolojik buluntular ile karşılaşıyorsunuz. Başka bir ilçemizde yüzlerce yıldır süre gelen ve buraya özgü dokuma teknikleri var. Bir ilçemizde değerli taşlar ve bunların işlenmesi ile alakalı çalışmalar var. Tarihin en önemli uygarlıklarından Friglilerin ana yerleşim yeri bir ilçemizde yer alıyor. Hava sporlarından dağcılık ve tatlı su dalışına kadar dünyada sayılı merkezlerimiz var. Ben gittiğim köylerde, ilçelerde imkan varsa mutlaka konaklıyorum. Bazı ilçelerimizde kültür ve turizm, konaklama açısından güzel gelişmeler yaşanıyor. Konaklamadan yeme-içme ve kültürel mirası sergileyecek müze imkanlarını hem daha iyi hale getirmek, dünya standartlarında hizmet vermek hem de sayısını artırmak gerekiyor. Potansiyel var, talep var. Üstelik ilçelerimizde insan kaynağımız var, gençlerimiz var. Meslek içi eğitimlerle gençlerimize istihdam oluştururken, yerelde ekonomik ve sosyal canlılık kazandırmış oluruz. Harekete geçmeliyiz, ancak hep birlikte el ele hareket edersek bunu başarabiliriz.’’ şeklinde konuştu SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ÖNEMLİ: Prof. Günay “Ancak sürdürülebilir turizme önem vermeliyiz. İyi yönetilmeyen turizm, destinasyonlar üzerinde olumsuz ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel etkiler yaratabilmektedir. Köy Köy Eskişehir Projesi kapsamındaki ziyaretlerimde buna da tanık oldum ne yazıkli. Bu nedenle tüm turizm türlerinin sürdürülebilirlik yaklaşımı içinde planlanması ve yönetilmesi gerekir. Sosyal, ekonomik ve çevresel boyutları olan ‘sürdürebilirlik’ kalkınmanın temel unsurudur. Bu nedenle “Sürdürülebilir Turizm” yaklaşımını şehrimize kazandırma zamanı gelmiştir. Yani turizm destinasyonları oluştururken, sosyo-kültürel, ekonomik, çevresel ve küresel konuları ön planda tutmalıyız.” dedi.