Klinik Psikolog Arı, "Ülkemizde özellikle son yıllarda aile ve çift terapisine verilen önem giderek artmaktadır ve aile mahkemelerinde boşanma davası gibi süreçlerde aile ve çift terapisi tavsiye edilmektedir"
“Eşlerin belirli dönemlerde çatışmalar ve güçlükler yaşayabildiğini aile ve çift terapisinin amacı eşlerin yaşadıkları güçlükleri ele almak, bunlara çözümler üretmek ve tüm aile üyelerinin sağlıklı yönde değişim ve gelişimini sağlayabilmektir.
Aile ve çift terapisinde en sık rastlanan iletişim problemleri , evlilik problemleri , boşanma, ekonomik güçlükler, tüm aile üyelerini etkileyen çocuklarda görülen davranış bozuklukları ve okul problemleri , anksiyete ve depresyonu da içeren ruh sağlığı bozukluklarında aile ve çift terapisinden destek alına bildiğini dile getirdi. Birçok durumda aile ve çift terapisi yasal olarak da tavsiye edilmektedir. Çoğunlukla aile mahkemelerinde boşanma gibi dava süreçlerinde aile ve çift terapisi önerilmektedir.
Boşanma tüm aile üyelerini etkileyen bir süreçtir. Bu süreçte çift terapisi hem boşanma öncesi çatışmaların çözümünde hem de boşanma sonrası sürecin etkilerini azaltmada yararlıdır. Boşanma öncesinde aile ve çift terapisinde alınan bu kararın gözden geçirilmesinde, eşler arasında var olan çatışmaların çözümüne ve eğer her iki eşinde istekli olması durumunda yeniden sağlıklı bir ilişki kurulması amaçlanmaktadır.
Boşanma sonrasında alınan çift terapisinde yeni yaşam modeli oluşturmak amaçlanmaktadır ve ailede çocuklar var ise çocuğa bu durum açık, anlaşılır şekilde ifade edilmeli. Çocuk kendisini bir taraf gibi konumlandırmamalıdır. Aile terapilerinde çocukların da katıldıkları seanslarda eşler arasında yaşanan çatışmalara odaklanılmaz bunun yerine ebeveynlik becerilerinin geliştirilmesine, ortam değişikliklerine adaptasyon süreçlerine odaklanarak çocuğun en az hasar ile atlatmaları sağlanmalıdır.”dedi.
