Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Uzman Diyetisyen Nur Ateş Şahinkaya, bilinçsizce yapılan diyetler konusunda bilgilendirici bir açıklama yaptı.
Uzman Diyetisyen Nur Ateş Şahinkaya, zayıflamak uğruna bilinçsizce yapılan diyetlerin insan hayatını riske attığını söyledi. İlk olarak son zamanlarda gündeme gelen aralıklı oruç tutma diyetini eleştiren Şahinkaya, "Günümüzde özellikle zayıf olmanın güzellik, sağlık ve başarıyla eşleştirilmesi, kilolu olmanın ise değersizleştirilmesi insanlar üzerinde bir sosyal baskı oluşturmakta ve bu da bozulmuş bir beden algısına sebep olmaktadır. Hal böyle olunca kilolu bireyler zayıflamak için her yöntemi denemekte ve zayıflamak uğruna bilinçsizce yapılan diyetler insan hayatını riske atmakta. Özellikle son zamanlarda popüler olan aralıklı oruç tutma diyeti veya intermittent fasting diyeti de bunlardan biridir. Bu diyet size ne yiyeceğinizi söylemiyor ne zaman yiyeceğinizi söylüyor. Buna göre bazen günde bir defa yemek yiyip 24 veya 36 saate kadar tüm öğünleri atlayabiliyorsunuz ya da 5 gün zayıflatıcı diyetinizi yapıp birbirini takip etmeyen iki gün 500 kaloriden az alıyorsunuz. Bir başka versiyonunda ise ilk öğünü 12.00’da ve son öğünü en geç 20.00’da yapıyorsunuz. Bu beslenme düzeninin, ağırlık kaybı sağlasa da uzun süren açlık sürelerinden kaynaklı baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi ve kan şekerinde düşüşler meydana getirebileceği bilinmekte ve üzerine yapılmış çalışmaların yetersiz olması sebebiyle tercih edilmemesi gerekmektedir" dedi.
"Kalp damar hastalıklarının gelişimine yol açabilir"
Katojenik, glutensiz diyet ve alkali diyetleri hakkında önemli bilgiler veren Diyetisyen Şahinkaya, "Yıllardır popülerliğini yitirmeyen ve her dönem değişik adlarla ortaya çıkan ketojenik diyet ise oldukça düşük karbonhidrat ve yüksek yağ içeren bir diyet örüntüsüne sahiptir. Protein içeriği yüksek besinler diyete dahil edildiğinden uzun süre uygulandığında böbrek ve karaciğer hasarına, kabızlık ve kan yağlarını yükselterek kalp damar hastalıklarının gelişimine yol açabilir.
Glutensiz diyet de buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan bir protein olan glutenin sınırlandırıldığı bir diyettir. Eğer çölyak tanınız, gluten hassasiyetiniz ya da glutenin tıbbi olarak sınırlandırılmasını gerektiren bir hastalığınız yoksa uygulanmaması gereken bir diyettir. Özellikle sağlıklı bireyler tarafından uygulanan glutensiz diyetler yetersiz vitamin mineral alımı ve Tip2 diyabet hastalığının gelişimine sebep olabilir.
Alkali diyet ise kan ph’ını değiştirmeyi hedefleyen sebzelerin yoğun olarak kullanılmasını gerektiren bir diyettir. Bu diyet batı tarzı beslenmenin oluşturmuş olduğu düşük potasyum ve posa alımını artırmaya ve yağ alımını düşürmeye yönelik ortaya çıkmış ancak bilimsel destek bulamamıştır. Fazla sebze içermesi sebebiyle zayıflama amaçlı kullanımı yaygınlaşmıştır. Besin öğeleri yönünden dengesiz ve özellikle yeterli protein alımını kısıtlayıcı olması sebebiyle sağlıklı olmayan bir zayıflama yöntemidir" diye konuştu.
"Trend haline gelen diyetleri zayıflamak amacıyla kullanmayınız"
Son olarak uygulanacak olan diyetin kişiye özgü olduğunu ve uzman bir diyetisyen tarafından planlanması gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Nur Ateş Şahinkaya. şunları söyledi;
"Hangi diyetin ne zaman ve nasıl uygulanması gerektiği konusuna gelince, öncelikle diyetinizin tıpkı parmak iziniz gibi size özel olması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Gerek zayıflama diyeti gerekse hastalıklarınıza yönelik tedavi amaçlı diyete başlamak için ilk adım hekiminizden geçer. Hekiminiz muayenenizi yapar, gerekli tetkikleri ister ve tedavinize yönelik diyet için sizi diyetisyeninize yönlendirir. Diyetisyeniniz sizin yaşınıza, beslenme alışkanlıklarınıza, yaşam şeklinize, fizyolojik ve ekonomik durumunuza göre tedavinize yönelik diyetinizi size özel olarak planlar. Bu nedenle çevreniz, sosyal medya, internet veya televizyon aracılığıyla edindiğiniz bilgilerle diyet uygulamanız size geri dönüşü olmayan zararlar verebilir. Kısacası, zaman zaman trend haline gelen, bilimsel çalışmalar tarafından desteklenmeyen ve herhangi bir hastalığa özgü olan diyetleri zayıflamak amacıyla kullanmayınız. Size reçete edilmeyen ilacı kullanmadığınız gibi size özel planlanmamış diyeti de uygulamayınız.”

Editör: TE Bilişim