Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü çatısı altında, Kurtuluş Savaşı’nda canını ortaya koyarak ülkesini düşman işgaline karşı savunan kahraman Türk kadınlarının polimer kilden Türkiye’de ilk defa figürleri yapıldı.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla, Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü’nce Milli Mücadele döneminin kadın kahramanlarının 3 boyutlu figürleri yapıldı. Kültür Bakanlığı Sanatçısı unvanına sahip Usta Öğreticisi Özlem Işık Sarıhan’ın ellerinde hayat bulan ‘Cennet Vatanın İlk Adım Kadınları Sanatsal Bebek Koleksiyonu’nda istiklal mücadelesi veren 15 kadın kahramanın polimer kilden yapılma figürü bulunuyor. Yaralı askerlerin yarasını saran, kovanlara mermi dolduran Milli Mücadele kadınlarının figürlerinden oluşan sergi, 19 Mayıs Pazar Günü Samsun Bulvar Alışveriş Merkezi’nde düzenlenecek. Gerçekleşecek olan sergide; Antepli Yirik Fatma, Sakine Baturay, Kara Fatma, Binbaşı Ayşe, Halide Edip Adıvar, Şerife Bacı, Kılavuz Hatice, Gördesli Makbule, Tayyar Rahmiye, Onbaşı Nezahat, Halime Çavuş, Çete Emir Ayşe Efe, Hafız Selman İzbeli, Tarsuslu Kara Fatma ve Dağ Köylü Fatma Çavuş’un figürleri yer alacak.

“Hepsi çok etkileyici”

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Durna Gülşen, çok etkileyici bir çalışmaya imza attıklarını belirtti. Gülşen, “19 Mayıs’ta dolayısıyla Milli Mücadelede emeği olan, tarihe ön veren, Kurtuluş’a yön veren kahraman Türk kadınlarının figürlerini çalıştık. Onlara bebek değil figür demek istiyorum. Çünkü hepsi birer kahraman. Burada Şerife Bacı, Lirik Fatma, Kılavuz Hatice, Kara Fatma ve Halide Edip Adıvar gibi binlercesi var. Biz sadece burada ismi tarihte geçen kadınlarımızın figürlerini çalıştık. Hepsi çok etkileyici, etkilenmediğimiz yok aslında. Biz zaten bunlarla büyüdük. Biz istiyoruz ki yeni neslimiz bu görselleri görüp yanındaki hikayelerini de okuyarak daha çok tarihi olarak aşılansınlar istiyoruz" diye konuştu.

"Hikayeleri ile birlikte daha anlamlı"

Figürlerin yapımlarının 3 ay sürdüğünü anlatan Gülşen, “Yaklaşık 3-3.5 ay kadar sürdü yapımları. Bugün sonuca vardı. İnşallah yarın Samsun’da olacağız ve sergimizi açacağız. Hızlıca bitirdik çünkü Samsun Valiliğinden davet aldık. Bu projeyi öncelikle Samsun Valiliğine sunduk, kendileri beğendi ve biz de çalışmalarımıza hız verdik. Görenler çok etkileniyorlar, duygulanıyorlar. Bunları tüm gençler, çocuklar görsün istiyoruz. Bu vatanı kolay kazanmadık. Rabbim bir daha bize Kurtuluş Savaşı nasip etmesin. O yüzden bunlar hikayeleri ile birlikte okunursa ve bu anlamda onlara yardımcı olursak çok memnun olacağız” ifadelerini kullandı.

“Kurtuluş Savaşı kadınlarını çalışmak hem onur hem de gurur verici”

Çok özel bir koleksiyona imza attığı için gururlu olduğunu kaydeden usta öğretici Özlem Işık Sarıhan ise, çalışmalarında zaman zaman duygulu anlar yaşandığını bildirdi. Sarıhan, “Polimer bebek, Türkiye’de yeni bir sanat. Yurt dışında çok iyi sanatçılar var. Polimer, plastik bazlı bir hamur. Heykeltıraş gibi şekillendiriliyor. Çok özel bir çalışma bu sergi. Bir kadın olarak Kurtuluş Savaşı kadınlarını çalışmak hem onur hem de gurur verici. Tabii o ruha bürünmek lazım çünkü hepsi ayrı birer karakter. Bu işi okumadan, araştırmadan da olmuyor. Duygunun yoğun yaşandığı yerler oldu tabii ki. İnsanlarımız bunu güzel bir şekilde algılayıp doğru anlamaları en güzeli” diye belirtti.

“Tüm herkesin bunları görerek tarihi öğrenmesi gerek”

Türk kadınlarının tarihe yön verdiğinden ve bazılarının görsellerinin olmadığından bahseden Sarıhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bazılarının resimleri yok, bazılarının var. Onlar da çok net olmayan resimler. Birçok şeyi kendimden katmak zorunda kalıyorum. Akademisyenlerin ve bu konu hakkında araştırma yapmış tarihçilerin resimlerinden faydalanıyorum. Halide Edip Adıvar da çok zorlandım. Çok güçlü bir kadın. Çok daha net bir kadın. Burada da bildiri okurken ki halini yaptım. Hem endişeli hem korkak çünkü saklanarak bir şeyleri yapıyorlar. En güzel yerde güzel bir koleksiyonla gitmek gerçekten çok gurur verici. İnşallah mesajı alırlar. Tüm herkesin bunu görüp tarihi bilmesi gerekir. Çünkü onlar kadınlıklarını yaşayamamış anne, eş olamamış ya da onu sonradan kaybetmiş insanlar. Çok minnettarız onlara, bunu algılamak çok önemli.”

Kaynak: iha