Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Salgının şiddeti ve küresel doğası göz önüne alındığında Türkiye, başkalarına yardım ulaştırma konusunda erken harekete geçti. Şimdiye kadar 125 ülkenin yardım talebini karşıladık. Yardım çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.

Antalya Diplomasi Forumu kapsamında, Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) iş birliğinde "Salgın Sırasında Mültecilerin ve Yerlerinden Edilen Diğer İnsanların Durumu: Uluslararası İşbirliği İhtiyacı" konulu video konferans yapıldı. Video konferansa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yanı sıra Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Lübnan Dışişleri Bakanı Nasif Hitti, Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Avusturya'nın eski Dışişleri Bakanı Karin Kneissi ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Direktör Yardımcısı Zsuzsanna Jakab da katıldı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, salgının ülke ayırt etmeksizin herkesi etkilediğini, bu süreçte küresel krizler karşısında etkili uluslararası iş birliğinin öneminin bir kez daha fark edildiğini belirterek, "Salgının şiddeti ve küresel doğası göz önüne alındığında Türkiye, başkalarına yardım ulaştırma konusunda erken harekete geçti. Şimdiye kadar 125 ülkenin yardım talebini karşıladık. Yardım çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.

Salgının yerinden edilmiş insanlar için özel zorluklara neden olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Öncelikle, sınırların kapatılması, küresel üretimin bozulması, küresel lojistik ve tedarik zincirlerinin bozulması, mültecilere yönelik yardım çabalarına engel oldu. İkincisi, sınırların kapanması iltica başvurularına da engel oldu. Henüz bu soruna birlikte bir çözüm bulamadık. Üçüncüsü, halihazırda sıkıntılı olan ulusal sağlık sistemlerine yerinden edilmiş kişilerin dahil edilmesi zorlaştı. Dördüncüsü, virüse daha fazla maruz kaldılar. Kriz, erken bilgilendirme kampanyalarının önemini de ortaya koydu. Son olarak, mülteciler Covid-19'un ekonomik sonuçlarından derinden etkilenmektedir" diye konuştu.

Çavuşoğlu, mültecilerin uzun vadeli ekonomik toparlanmaları için daha sürdürülebilir çözümlere ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, "Yaşlılar, kadınlar ve engelliler için özel önlemler alarak 'savunmasız olanların en savunmasızları'nın iyi olmasına özel dikkat göstermeliyiz. Çabalarımızı birleştirmek için çok paydaşlı bir yaklaşım benimsemeliyiz. Ülkelere ek olarak, özel bağışçılar ve şirketler de katılmalıdır" şeklinde konuştu.
BM'nin Küresel İnsani Müdahale Planı'nın bu iş birliğinin başarılı bir örneği olduğunu bildiren Çavuşoğlu, Küresel Sözleşme'nin aynı zamanda adil yük ve sorumluluk paylaşımını teşvik ederek mültecilerin korunmasında güçlü rehberlik sunduğunu söyledi. Çavuşoğlu, "Mülteci barındıran ülkelere destek şimdi her zamankinden daha fazla gerekli. Özellikle bağış yorgunluğuna yer yoktur. En çok mülteci barındıran ülkeler olarak Ürdün, Lübnan, Irak ve Pakistan'dan mevkidaşlarının kendisiyle aynı fikirde olacağından eminiz. Bunu tek başına taşıyamayız. Dayanışmaya ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim