Eskişehir Olta Balıkçıları ve Doğal Yaşamı Koruma Derneği (ESBALDER) Başkanı Osman Demirtaş, olta balıkçılığının spor kategorisinde değerlendirilmesi konusunda açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de olta balıkçılığının genellikle balık satıcıları ile karıştırıldığını belirten Demirtaş, durumun sanıldığı gibi olmadığını, kendilerinin tüccar değil sporcu olduklarını ve bu dalda 10 yılı aşkın süredir ciddi yarışmalar yapıldığından bahsetti.

ESBALDER Başkanı Osman Demirtaş, konuyla ilgili değerlendirmesinin devamında sporcu statüsü için kendilerine spor faaliyetleri çerçevesinde sponsor olan kuruluşlar olduğunu vurguladı. Demirtaş, Türkiye’de sportif olta balıkçılığının yeteri kadar bilinmediğine değinerek, "Bizim derneğimizin ana teması ’olta balıkçıları ve doğal yaşamı koruma’ yani başta insan sonra doğa, insanı korursan doğayı korursun, bu işin gerçek noktası bu. Olta balıkçılığı yapan Türkiye’de sayılı dernek var. Son 10 yıldır bu derneklerle yaptığımız yarışmalar ve etkinliklerle biz kendimizi sporcu olarak görüyoruz. Bugün birçok ilginç dal spor kategorisinde tanınmasına rağmen olta balıkçılığımız spor kategorisinde değerlendirilmiyor. Biz Türkiye’de sporcu olarak tanınmak istiyoruz, çünkü biz sporcuyuz" dedi.

"Avrupa’da olta balıkçılığı ligleri var"

Bazı Avrupa ülkelerinde göletlerin bakımının ve güvenliğinin derneklere ve federasyonlara bırakıldığını anlatan ESBALDER Başkanı Osman Demirtaş, "Sportif olta balıkçılığı liglerinin kurulduğu ülkeler var, Avrupa ligi var. Avrupa’ya gidip yarışmalarda Avrupa birinciliği getiren kardeşlerimiz var. Eğer sporcu olarak tanınırsak Türkiye’de de Spor Bakanlığı bünyesinde böyle bir lig de kurulursa, Türkiye birincisi, ikincisi, üçüncüsü Avrupa’ya devlet destekli gidip yarışabilme imkanlarına sahip olup Türkiye’yi bu konularda temsil etmesi gerektiğine inanıyoruz" şeklinde konuştu.

"7 gün süren ciddi yarışmalar yapılıyor, balığı öldürmek diskalifiye sebebi"

Demirtaş, yarışmaların resmi ve ciddi bir düzeyde sürdürüldüğünü ve balıklara zarar verilmediğini belirterek, "Eskişehir’de geçen hafta yarışmalar yaptık, yarışmalarımız bakanlık iznine tâbi. Porsuk’ta spin yarışı yaptık, at çek dediğimiz yarışmayı yaptık. Tutulan balıklar ölçüldü, tartıldı, fotoğraflandı, ağızlarına dezenfektasyon sıkıldıktan sonra suya geri iade edildi. Sazan balığı yarışmaları var, en büyüğü yakalayan, en çok yakalayan birinci, ikinci, üçüncülere ödüller veriliyor. Yaptığımız yarışmalar içinde 3 ila 7 gün aralıksız yarışan yarışmacılarımız var. Sporcu 6 gün boyunca kendi kulvarından çıkmadan, gerçekten ciddi kurallara tabi olmak kaydıyla, balığa zarar vermeden yarışmasına devam ediyor. Balığı öldürmek diskalifiye sebebi. Balıklar hakemler gelene kadar livarda veya havuzda bekletildikten sonra hakemlerin önünde ölçülüp tartılıp daha sonra ivedilikle suya geri iade edilmesi gibi aşamalarıyla bunların hepsi ciddi kurallara tâbi olarak yapılıyor" ifadelerini kullandı.

"Sporcu olduğumuzu haykırmak istiyoruz"

Devletten bu konuda ciddi taleplerinin olduğunu ifade eden ESBALDER Başkanı Osman Demirtaş, "Biz iddia ediyoruz ki bu bir spordur. Amatör ve sportif olta balıkçılığı yapan insanlar olarak da bunun spor faaliyeti olarak kabul edilmesi konusunda devletimizden talebimiz olacaktır. Böyle ciddi yarışmalarla bu kadar ciddi bir kurum olarak sporculuğumuzun zaten ispatlanmış olduğunu da belirtmek isterim. Biz sporcuyuz diyoruz, sporcu olduğumuzu haykırmak istiyoruz" diye konuştu.

Kaynak: iha